Bediüzzaman Perspektifinde Diyalog - Genç Adam

Devleti ele geçirmek

Birlik ve beraberliğe her zamankinden fazla ihtiyacımızın olduğu o hiç bitmeyen günlerde en çok duyduğumuz tehdit birilerinin devleti ele geçirmeye çalıştığı iddiasıdır. Kimdir bunlar? Bazen türbanlılar, bazen başka gericiler, en çok da devlet kurumlarına adam sokmaya çalıştığı iddia edilen Fethullah Gülen Hareketi gibi sivil toplum örgütleri.

Bir faaliyeti illegal göstermek için yapılacak en korkunç görünümlü suçlama devleti ele geçirmektir. Onun sözkonusu olduğu yerde söz biter. Kimse devleti ele geçirmenin anlamı üzerine düşünmez. Ele geçirmek yeteri kadar olumsuz bir ifadedir zaten, hele sözkonusu olan şey devlet gibi kutsal bir kavramsa olumsuzluk katmerleşir.

Devleti ele geçirmek sözü öncelikle devletin zaten birilerinin elinde olduğunu, el değiştirme tehlikesi bulunduğunu ifade eder. Devlet her kimin elindeyse, devletin başka birileri tarafından ele geçirilmek üzere olması en çok bunları rahatsız ediyor olmalıdır. İyi ama devleti ele geçirmiş bu kimseler neden kendi yaptıkları şeyin başkası tarafından yapılmasından bu kadar rahatsızlık duymaktadır? Devleti elde tutmak karlı bir iş olsa gerek.

Asıl rahatsızlık duyulması gereken şey devletin birileri tarafından ele geçirilmiş olması değil, bu birilerinin kendileri dışındaki her türlü oluşumu tehdit olarak algılamalarıdır. Böyle bir ortamda demokrasiden söz edilemez. Ele geçirilmiş bir devlet genellikle kendi jakoben ve elitistlerini üretir. Bunlar “devleti ele geçirmek”, “irtica tehlikesi”, “tehlikenin farkında mısınız?” gibi içi boş ama korkunç söylemlerle kendi menfaatlerini korumaya çalışırlar.

Aslında her beş senede bir siyasi partilerden biri devleti olmasa da devletin en güçlü kurumu olan hükümeti ele geçirir. En yüksek merci olan meclisi kendi adamlarıyla doldurur. Bunu herkes normal karşılar. Siyasi partiler için normal olan bu iş neden sivil toplum örgütleri için anormal olsun?

Devleti ele geçirme işlemi kan dökerek silahlı bir eylemle gerçekleşiyorsa bu büyük bir felakettir. Bu durumda demokrasiden söz edilemez. Silahlı darbeler böyledir. Darbe başarılı olursa devlet ele geçirilmiş demektir. Başarısız olursa darbeciler genellikle idam edilir ya da hapse gönderilir.

Gelelim Fethullah Gülen Hareketi gibi sivil toplum örgütlerine:

Bu örgütlerin silahlı mücadeleyle uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Ailelerinin de bilgisi dahilinde gençleri kendi değerlerine uygun şekilde yetiştirirler. Dünya görüşünü başkalarına anlatmak insanların en demokratik hakkıdır.
Bu örgütleri demokrasi dışı görmek ya da göstermek antidemokratik bir davranıştır.


Özetleyecek olursak “devleti ele geçirmek” eğer silahlı bir eylem söz konusu değilse boş bir iddiadır. Daha kötüsü düşünce özgürlüğünü hedef alan bir söylemdir.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, madde 19:

Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.

 

Add comment


Security code


Refresh

back to top
  • EN SON EKLENENLER
  • EN ÇOK OKUNANLAR
  • SON YORUMLAR

ARAMA

Herkül Nağme

Herkül Nağme..Ezcümle, M. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin bütün eserlerinin, sohbetlerinin, şiirlerinin hep bu nağmeyi terennüm ettiğini söylemek pekâla mümkündür...

SAİD NURSİ'YE İFTİRALAR..

Aksiyon Burç FM

Zaman Mehtap TV

Samanyolu TV Küre TV

Radyo Cihan Ebru Tv

Herkül

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu