Genç Adam Analiz

Münazaratta geçen ifadeyi,Hocaefendi farklı mı söylüyor ?

Soru : Bediüzzaman Hazretlerinin Münazarat isimli eserinde kurmasını düşündüğü Medresetü’z-Zehra isimli Eğitim Merkezinde , eğitim dili olarak  “Arapça vacip, Türkçe lâzım, Kürtçe caiz “ derken , Fethullah Gülen Hocaefendi’nin bir röportaj’da(*) Bediüzzaman’a atıfta bulunarak “Arapça farz, Türkçe vacip , Kürtçe caiz” şeklinde belirtmesini tahrif telakki edenlere nasıl yaklaşmalıyız ?

Risale-i Nur’larda geçen bazı Fıkhi ve İtikadi tabirleri değerlendirirken , Üstad Hazretlerinin Amelde Şafii ve İtikatte Eşar’i olduğunu göz ardı etmemek lazım gelir.Şafii Mezhebine göre “vâcib” denince Farz (yapılması mutlak olarak emredilen) anlaşılır. Dolaysıyla Üstad Hazretlerinin “arabça vacib” ifadesi , Hanefi ekolünde “arabça Farz” şeklinde telakki edildiğinden , ülkemizde ekser müminlerin Hanefi olması münasebeti ile Hocaefendi “arabça farz” şeklinde izah ettiği anlaşılıyor.

Üstad’ın “Türkçe lazım” ifadesindeki “lazım” kelimesi ,”caiz “ ile “Farz” arasındaki bir vurguyu belirtiyor ki , buda Şafii dışındaki diğer tüm mezheblerde “vacib” şeklinde anlaşılır. (Maliki mezhebinde Kurban dışında “vacib“ hükmü kullanılmaz)

Netice itibariyle , Güney ve Doğu Anadolu Bölgesinde yaşanan sorunu 80 sene önce teşhis eden Bediüzzaman Hazretleri , o bölgede açılacak Eğitim müessesesinin müsbet yönde etkili olabilmesi ve yöre halkıyla kaynaşmayı sağlayabilmesi için , lisan bazında ;

-          “arabça”nın olmazsa olmaz ,
-          “türkçe” nin gerekli
-          “kürtçe” nin caiz

telakki edilerek çözüleceği yönündedir! Kürtçenin caizliği hususunu izah eden Fethullah Gülen Hocaefendi “Caiz demek, konuşsa da olur konuşmasa da olur. Bunun manası şudur, bırakın kendi aralarında konuşsunlar.” demektedir. Bu konuşma sadece Eğitim yerleri ile sınırlı değil , aynı zamanda kendi yaşadıkları yerlerde sosyal hayatıda kapsamaktadır.

(*) Röportajın tümü : Güneydoğu sorununa çözümler

 

Add comment


Security code


Refresh

back to top

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu