Sabah, İslam düşmanı Wilders’in yalanlarına sarıldı

Geçtiğimiz hafta Hollanda'da ‘Eenvandaag' adlı bir televizyon programında, Gülen Hareketi'ne ait olduğu iddia edilen öğrenci evleri gündeme geldi.

Türkiye'de hükümetin kara propaganda bülteni haline gelen Sabah ve Takvim gazeteleri de bu program üzerinden sanki Hollanda, Gülen Hareketi'ni yeni keşfetmiş gibi yeni çarpıtma haberlere  imza attı. Halbuki Hollanda'da 2006 yılından beri ‘Gülen Hareketi'ne karşı cadı avı sezonu' her yıl şubat aylarında aynı aktörler tarafından aynı senaryolarla başlatılır. Çünkü Hollanda'da mart ayları okulların kayıt dönemidir. Gülen'den ilham alan insanların Hollandalı dostları ile kurduğu okulların başarısı göz kamaştırmakta. Sadece Türk çocukları değil ülkedeki tüm etnik grupların ilgi odağı olan bu okullara kayıtları önlemek için anti-Gülen kampı her yıl bu filmi tekrar vizyona koyar. Peki Sabah ve Takvim'in iddialarını birinci sayfalarına taşıdığı anti-Gülen kampı kimlerden oluşuyor? Irkçı ve İslam düşmanı Geert Wilders'ın lideri olduğu Özgürlük Partisi (PVV), aşırı sağcı Leefbaar Rotterdam Partisi ve ısrarla hareketin yasaklanmasını isteyen Sosyalist Parti Milletvekili Sadet Karabulut, ulusalcılar ve  her seferinde İslam'a vurmak için fırsat kollayan bazı medya kurumları. Şu ana kadar oynanan oyun önce bir gazetede bir yazı ya da bir televizyon programı,  sonrasında da söz konusu gruplardan birisinin meclise ya da belediyelere soru önergesi vererek tartışmayı devam ettirmesi şeklinde cereyan etti.

Hollanda'da Gülen hareketi şimdiye dek 3 kez araştırıldı. Bunlardan ikisi Rotterdam ve Amsterdam belediyeleri tarafından, diğeri ise Adalet ve İçişleri Bakanlığı (2010) tarafından gerçekleştirildi. Aralık 2010'da yapılan incelemenin sonuçlarını açıklayan dönemin adalet bakanı Donner, hareketin Hollanda'da yaşayan Müslüman gruplara örnek gösterilecek şekilde kendi kimliklerini koruyarak eğitim, iş istihdamı ve diyalog faaliyetleri ile topluma herkesten çok katkı  sağladığını söylemişti. Donner, yasak taleplerine ise, “Bu hareketin faaliyetlerini yasaklayacaksak o zaman tüm Hıristiyan ve Yahudi grupların da eğitim ve benzeri faaliyetlerini yasaklamalıyız. Hollanda bir hukuk devletidir ve hukuk çerçevesinde şiddet unsuru içermeyen tüm inanç ve görüşlerin istedikleri gibi yaşama hakkı vardır.” sözleriyle karşı çıkmıştı. 2013 yazından önce de Amsterdam Belediyesi şehirde harekete ait olduğu iddia edilen evlere giderek orada yaşayan gençlerle görüştü. Hazırlanan raporda bu evlerin kesinlikle illegal ya da tehlikeli bir durum arz etmediği belirtildi. İddiaların aksine evlerde kalan gençlerin eğitimli ve topluma katılımcı gençler olduğunun altı çizildi. Camiaya gönül veren insanlar tarafından yürütülen faaliyetlerin topluma son derece faydalı olduğu ve bu insanlardan birinin bile kesinlikle bir suç unsuru içeren aktivite içerisinde olmadığı açıklandı. Benzer bir araştırma yapan Rotterdam Belediyesi de aynı sonuçlara ulaşmış, bulgularını tüm medya ve meclis üyeleriyle paylaşmıştı. Peki Sabah Gazetesi'nin tüm politikası İslam düşmanlığı üzerine kurulu Wilders ile aynı karede olması düşündürücü değil mi?

Add comment


Security code


Refresh

back to top

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu