İslam medeniyeti ile Batı medeniyetini ayıran temel farklardan birisi İslam medeniyetinin Medine Vesikası’na dayanan, Millet Sistemi ile kurumsallaşan, farklı toplum kesimlerini kendi özellikleriyle kabul etmesi ve korumasıdır.

İslam medeniyeti egemen olduğu coğrafyalarda hâkimiyetini adalet ve huzur sağlayarak sürdürmeye çalışmış, dengeleri bunun üzerine oturtmuştur. Özellikle emperyal dönemden sonra Batı medeniyeti, işgal ettiği coğrafyalarda farklılıkları vuruşturma aracı yapmış, var olan veya üretilen düşmanlık-rekabet üzerinden hâkimiyetini sürdürmeyi amaçlamıştır. Makyavelist şekilde her araç ve argümanı kullanmaktan çekinmemiştir. Sözde emperyal dönem bitmesine rağmen bu taktik eski Batı sömürgesi bütün coğrafyalarda hâlâ uygulanmakta, örtülü sömürge düzeni devam ettirilmek istenmektedir.

Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in soru önergesiyle gündeme getirdiği 23 maddelik plan infiale sebep oldu. Hukuk dışı eylem planının, hükümet medyasının yolsuzluk operasyonundan sonra attığı manşetlerle uygulamaya konulduğu da ortaya çıktı. Yandaş medyanın ‘örgüt’, ‘paralel yapı’ gibi ifadelerle başladığı yayınların, itirafçı açıklamaları ile devam etmesi dikkat çekiyor. Danıştay, Garih, Dink, Santoro ve Zirve gibi tüm cinayetleri Camia ile irtibatlandırma amaçlı yalan haberler, kirli planın doğruluğunu gösteriyor. 17-25 Aralık’ta yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra ‘havuz medyası’nın Hizmet Hareketi aleyhinde başlattığı iftira furyasının arkasında İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘eylem planı’nın olduğu ortaya çıktı. Zira eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in Meclis’e verdiği soru önergesiyle ortaya çıkardığı 23 maddelik kumpas planı ile yandaş medyanın iftira dolu yayınları birebir örtüşüyor. Sabah, Star, Yeni Şafak, Akşam, Akit, Takvim ve Güneş gazetelerinde Camia için önce ‘örgüt’, ‘paralel yapı’, ‘terör örgütü’ gibi ifadeler kullanıldı. Daha sonra kritik davalarda sanık, şüpheli ve hüküm giymiş tutukluların da aralarında yer aldığı isimler üzerinden Hizmet’in devleti, devlet birimlerini ele geçirmek istediği iftirası atıldı. Ardından Danıştay cinayeti, Üzeyir Garih, Hrant Dink, Rahip Santoro, Zirve katliamı gibi failleri ve tetikçileri açığa çıkarılmış, yargılaması süren ya da bitmiş yakın dönem cinayetleri Hizmet Hareketi ile irtibatlandırılmaya çalışıldı. İşte ‘kirli eylem planı’, işte yandaş medyanın şartları olgunlaştırmak için attığı manşetler: