Fethullah Gülen Hocaefendi: Parti kurma mülahazamız hiç olmadı, olmayacak
- Written by Zaman
- font size decrease font size increase font size
- Add new comment
- Media
Fethullah Gülen Hocaefendi, yeni oluşumlarla beraber yeniden dolaşıma sokulan “Cemaat parti kurdu” iddialarını bir kez daha kesin bir dille yalanladı.
Hizmet Hareketi’nin siyasete karşı duruşunun değişmediğini, hiçbir partiyle yakınlığının bulunmadığını belirten Fethullah Gülen Hocaefendi, “Hiçbir zaman parti kurma gibi bir mülahazamız olmadı. Bu hareketin en küçük ferdinde bile söz konusu olmamıştır; hatta Hazreti Pir-i Mugan’ın ifadesiyle -bazıları rahatsız olabilir- “Eûzü billahi mine’ş-şeytâni ve’s-siyâseti” demiştir: “Şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınırım.” dedi. Ardından ekledi: “Partimiz yok bizim, partiyle patırtıyla hiç alakamız yok, hiçbir zaman olmadı. Çok erken dönemlerde, bir insan gençliğinde bu türlü şeylere belki heves edebilir. Ayağınızın ucuna geldiği dönemde elinizin tersiyle ittiğiniz bir meseleye 70 küsur yaşından sonra meyil eder misiniz siz? İşin doğrusu bu mevzuda aklı başında hiçbir mümin aklını peynirle yemediği gibi, ben de peynir yiyorum ama aklımı peynirle yemedim.”
Fethullah Gülen Hocaefendi, herkul.org’da yayınlanan son sohbetinde Hizmet Hareketi’nin siyasete bakışı üzerinde durdu. Çok farklı çevrelerden gelen insanların Kur’ani ve insani makuliyetinden dolayı Hizmet Hareketi’ne destek verdiğini vurguladı. Fethullah Gülen Hocaefendi, Hizmet erlerinin siyasetle irtibatının oy kullanmaktan ibaret olduğunu ifade ederken, sandıkta da şu ölçüyü dikkate aldığını dile getirdi:
Hangi parti evrensel, insanî değerler adına bir şeyler vaat ediyorsa vatandaş ona oy verir
“Siz bu mevzuda siyaset adına organize olmuş bir camia görürsünüz. Bunlardan hangisi evrensel insani değerler mevzuunda bir şey vaat ediyorsa, demokrasi adına bir şey vaat ediyorsa, çevresindeki dünya ile iyi geçinme, münasebetler tesis etme ve Türkiye’yi alıp ileriye götürme, devletler muvazenesinde muvazene unsuru haline getirme istikametinde bir şey vaat ediyorsa, millet aklını ekmek peynirle yememiş, gider ona oy verir yani. Hiç telkine melkine de lüzum yok, zaten şimdiye kadar da kimse o mevzuda telkinde bulunmadı. Ama bir şey ümit ederek belli bir dönemde kapı kapı dolaştılar, evrensel insani değerler dediler, demokrasi dediler, çevremize pozitif münasebetler dediler, dost kazanma filan dediler, bunlar onu yapacak diye oy vermiş olabilirler, bilemiyoruz. Kıtmir’in de hayatında bir kere dediği bir şey var: Bu referandum mevzuunda antidemokratik kanunlarda ihtilal kanunlarında bir kısım değişikliklere gittiklerinden dolayı yüz suyu dökerek o yaşa kadar demedim dört sene öncesi demek 70 yaşına kadar dememişim de o zaman kalkıp söylemişim. Birileri o mevzuda böyle size yakın gibi görünüyor, parti kuruyor falanlar da parti kursunlar, birileri de kursunlar, ağızlarının payını filan gibi bizim evvel ve ahir öyle bir mülahazamız olmadı, evvel ve ahir böyle bir mülahazamız da olmaz. Bugüne kadar hangi mülahazalara binaen izhar-i reyde bulunduysak da şayet bundan sonra da öyle olacaktır. Ama ‘ille de bize olacak, biz bilmem neyi temsil ediyoruz’ diyenler o zaman halk ifadesiyle diyeyim, onlar da avuçlarını yalarlar.”
Kaba kuvvet ve haramilik, insanları müslümanlıktan tiksindirir
Fethullah Gülen Hocaefendi, insanların kaba kuvvetle dindarlığa zorlanamayacağının da altını çizerken, bu noktada temsilin önemine dikkat çekti. Fethullah Gülen Hocaefendi, “Hal ile halledilmedik hiçbir problem yoktur. Önemli olan hal ve temsildir. O açıdan da böyle haramilikler, yeme içme, yan gelip kulağının üzerine yatmalar, Allah’ın verdiği imkânları, kendi dünyevi –uhrevi de değil-, huzurları mutlulukları, debdebeleri, saltanatları, ihtişamı adına kullananlar sadece insanlığı Müslümanlıktan tiksindirmişlerdir.” dedi.