Logo
Print this page
Ünlü Alman gazetesi ‘Hizmet’i yazdı

Ünlü Alman gazetesi ‘Hizmet’i yazdı

 Almanya’nın önde gelen Türkiye uzmanlarından gazeteci Rainer Hermann, Hizmet Hareketi’nin dünya genelindeki faaliyetleri hakkında bir gazete makalesi yazdı. Fethullah Gülen Hocaefendi ile de görüşen Hermann, makalesini, “Hayır işle ve sabırla etkisini göstermesini bekle” başlığıyla yayımladı.

ABD’de ziyaret ettiği Fethullah Gülen ile görüşen Alman gazeteci Rainer Hermann, Gönüllüler Hareketi’nin bu ülkedeki çalışmalarını ele alan bir yazı kaleme aldı. Almanya’nın saygın gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) gazetesinde yayınlanan “Hayır işle ve sabırla etkisini göstermesini bekle” başlıklı makalesinde Hermann, Alman kamuoyu kadar Türk kamuoyunun da ilgisini çekecek bilgilere yer verdi.

Almanya’nın önde gelen Türkiye uzmanlarından biri olan Hermann, hareketin şeffaf olmadığı ve gizli örgüt gibi çalıştığı yönündeki ithamlara karşı Allah rızası için yapılan hayır faaliyetlerine ve bu faaliyetlerin ABD örneğinde ortaya çıkardığı somut neticelere yazısında yer verdi.

Hareketin eğitim çalışmalarında fen bilimlerine ayrı bir önem verdiğini belirten Hermann, Hocaefendi’nin insanın ailesine, topluma ve tüm insanlığa fayda sağlamasının yolunun eğitim ve okuldan geçtiği görüşünü seslendirdiğini belirterek şu görüşüne yer verdi: “Buna ek olarak Allah’ın yarattığı varlıklar olarak ancak dünyevi ve manevi eğitimle tam olgunluğa ulaşacağımızı düşünüyorum.”

Hermann, ‘Beyaz Türkler’ olarak tanımladığı Kemalist elitin hor gördüğü Fethullah Gülen Hocaefendi’yi, Anadolu insanına müteşebbis olmayı ve kazandıklarını ihtiyaç sahipleriyle dünya çapında paylaşmayı öğreten bir vaiz olarak tanıttı. Kemalist elit sınıfı etkin bir biçimde sorgulayabildiği için Hocaefendi´nin ‘devlet düşmanı’ ilan edildiğini belirten yazar, “Çatışma ortamından çekinen Gülen, düşmanlıkları körükleyebileceği endişesi taşıdığı için geri dönmeyerek Sailorsburg’da kalmaya devam ediyor.” dedi.

Almanya’da son zamanlarda Gülen ve Hizmet Hareketi’ne karşı kampanyayı andıran tek taraflı siyasi ve medyatik eleştiriler artmıştı. Spiegel dergisinde çıkan bir yazı ve PKK’ya yakınlığı ile bilinen Sol Parti’nin federal ve eyalet meclislerine verdiği meclis soru önergeleri birtakım tartışmaları da beraberinde getirmişti.

Hareketin şeffaf olmadığını ve mafya gibi organize olduğunu iddia eden muhaliflerin ‘olmayan bir organizasyon şeması’ aradıklarına vurgu yapan Hermann, “Hâlbuki Gülen’in geleneğine sadık kaldığı İslam tasavvufu hiyerarşi tanımıyor. Kaldı ki generallerin söz sahibi olduğu bir dönemde görünür bir örgütlenme yapısına sahip olmak tehlikeli de olurdu.” diyerek, bu iddiaların anlamsızlığına parmak bastı. Hermann’a konuşan Hocaefendi, bu eleştirilere karşı, “Hizmet´in faaliyetleri halkın gözü önünde, hayatın her alanından, her milletten, her dinden insanlarla birlikte gerçekleşiyor. Bu faaliyetler devlet makamlarının izni ve kontrolüyle vuku buluyor. Bunlarda şeffaf olmayan nedir bilmek isterdim.” görüşünü dile getirdi.

© 2015