Hakkımızda - Genç Adam

Büyükelçilerin yeni görevi

Savrulmaların savrulmaları takip ettiği ve hiç arkasını kesmediği bir zaman diliminde yaşıyoruz. Şanslıyız diyemem ama tarihî günlere şahitlik ediyoruz.

Tarih bunun adını ne olarak koyar şimdiden kestirmek zor. Soğuk Savaş dönemindeki kutuplaşmaları hatırlatan ve bilgi kirliliği, kara propaganda ile algı üretimi ve yönetiminin hakim olduğu hatta devlet imkânlarıyla camiaya adeta linç ameliyesinin yapıldığı zeminde, bu sürece doğru isim koymak gerçekten zor. Ama sonuca isim koymak çok kolay. Bugünler elbet geçecek ve ak ile kara koyun bütün çıplaklığı ile gün yüzüne çıkacak. Hakikat bir kez daha zuhur edecek. Zulüm elbet bir gün sona erecek. Yalan istese de istemese de tahtını sıdka terk edecek ve isim o zaman konulacak. Yeter ki sabretmesini bilelim. Hamdolsun ne dinimizden, ne değer ve ilkelerimizden ne de bunlara bağlı yaşadığımız hayatta yaptıklarımızdan şüphemiz var. Abdestimiz var ve namaz kılmaya devam ediyoruz.

İnsanlık tarihinde kırılma!

“İnsanlık tarihinde çok çeşitli kırılma dönemleri olmuştu.” demişti Hocaefendi, dershane kapatma tartışmaları başladığında ve ardından ilave etti: “Böyle bir dönemden geçiyoruz.” Çok şaşırmıştım. Yaptığı teşbihte kullandığı ana unsur “İnsanlık tarihi” ve söz konusu olan ülkemizin eğitim sistemi ile alâkalı bir mesele.

Read more...

"Türk okulları sevgiyi yayıyor"

Türkiye, Ortadoğu coğrafyasına ilişkin değerlendirmelerini ve okumalarını uzun süredir geliştirmeye çalışıyor. Arap Baharı diye nitelenen süreçte, Türkiye'nin bu bölgeye ilişkin stratejik değerlendirmeleri ve kültürel diyalogları daha da güçlenme eğilimi gösteriyor.

Dr. Malih Al Maraşi Tunus'ta akademik çalışmalarına devam eden bir aydın olarak Türkiye, Hizmet Hareketi ve Ortadoğu'ya ilişkin değerlendirmelerini Mehtap TV'de yayınlanan Farklı Seslerin Ahengi programında aktardı. Bu söyleşiyi Kehkeşan okurları için yayınlıyoruz.

Kendinizi nasıl tanıtırsınız?

Kendimle ilgili konuşacak olursam, şahsi bilgilerime ve evraklara göre Gaziantep'te doğmuşum. Aileme sordum: "Ben Suriye vatandaşıyım bu nasıl oldu?" diye. Annem bana dedi ki; "Fransız İhtilali'nden önce Suriye, Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçasıydı. Suriye ile Türkiye arasında sınır yoktu. İşlerimiz Suriye'de idi ve baban iki ülke arasında gidip geliyordu. Sen ve büyük ağabeyin bu yüzden Antep'te dünyaya geldiniz." Soy ismimizin Maraşi olmasının sebebi de annemin anlattığına göre, aslımızın Maraşlı olmasıymış.

Read more...
Subscribe to this RSS feed

GENÇ ADAM E-BÜLTEN

BİZİ TAKİP EDİN...

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu