Değer miydi?

Türkiye, dünyada itibar kazanıyor, insanımız adım adım zirvede yerini alıyordu. Yüzler gülüyor, yürekler ümitle çarpıyordu.

Askerî vesayet gerilemiş, Ergenekon tuzakları bir bir bertaraf edilmişti. Tam bir demokrasi için sadece birkaç adım  kalmıştı. Ne acı ki bu adımı atacak olanlar demokrasiyi değil, kendi emellerini tercih etti.

Oysa balkon konuşmaları yapmış, her kesimin gönlünü kazanmıştınız. Gönüllerini size açan milyonların kalbinde taht kurmak yerine 3-5 villaya tamah etmeye, milyarları tercih etmeye değer miydi? Size gönül kapılarını açmış, ülkenin demokratikleşmesi için kapı kapı gezmiş, destek olmuş milyonlarca müminin gönlünü yıkmaya değer miydi?

Read more...

Hâlâ mı Kaçacak Yada Karalayacaksınız?

17 Aralık yolsuzluk operasyonu sonrası kendilerini “ak”lamak için cemaati karalama, itham etme ve olayların sorumlusu ilan etme çabasına giden zümrenin bu insafsız ve vicdansızca saldırılarına, Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi 401. Nağme de, Yolsuzluk konu başlığıyla bir açıklamada bulundu.

Sohbetinin sonunda da “bugüne kadar hiç demedim, demediğim şeyi diyeceğim” diyerek, cemaate itham edilen karalamaları, yakıştırmaları yapanları bir mülaaneye davet minvalinde beddua etti.

Ne yazık ki iftira ve kara odak medyası tarafından Hocaefendinin –kendisini ve tüm cemaati de içine katarak - yaptığı mülaane, sanki Başbakana, hükümete beddua ediliyormuş gibi lanse edildi.

Abdestlerinden şüpheleri olmadıklarını tüm meydanlarda haykıranların bu bedduayı neden üzerlerine aldıklarını, amin demek yerine neden kamu oyuna “bize beddua ediyorlar” diye lanse ettiklerini, “bedduaları, dualarla sandığa gömeceksiniz” mağdurları oynamasını sorgulamıyorum.

Read more...
Subscribe to this RSS feed

ARAMA

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu