Mevlana'dan etkilenip Müslüman oldular
- Written by Samanyolu Haber
- font size decrease font size increase font size
- Add new comment
Mevlana'dan, eserlerinden ve felsefesinden etkilenen ABD, İsviçre, İtalya, İsveç ve Meksikalı 7 kişinin Müslüman olması, bir müzik firması tarafından belgesel haline getirildi.
Konya'da sufi müziği albümleri ile bilinen Çetiner Müzik Film Yapım'ın sahibi Hikmet Çetiner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mevlana ve Mevleviliğin tanıtımı amacıyla bugüne kadar birçok eser hazırladıklarını söyledi.
Son olarak Türkiye ve hatta dünyada büyük ilgi göreceğine inandıkları bir belgesel film hazırladıklarını ifade eden Çetiner, Işığa Gelenler (Who Find The Light) adlı belgeselin yaklaşık 40 dakika olduğunu kaydetti. Belgeselde farklı ülkelerde yaşayan insanların Mevlana'yı ve felsefesini duyarak Konya'ya gelişleri, burada yaptıkları araştırmalar ve yaşadıkları bazı manevi olayların ardından İslamiyeti seçmelerinin anlatıldığını bildiren Çetiner, şunları söyledi:
''Peter Cunz ve eşi Anna Regard Cunz (İsviçre), Elizabeth Gubelman (İsveç), Federiko Stocktan (Meksika), Sher Gamard (ABD), Brigitte Schlappi (İsviçre), Monica Belli (İtalya), Mevlana ve ardından İslam ile nasıl tanıştıklarını ve hayatlarında ne gibi değişiklikler olduğunu anlattı. 3 yıl gibi uzun bir çalışmanın ardından hazırladığımız bu belgesel Türkçe anlatımlı ve İngilizce alt yazılı olarak yapıldı. DVD formatında hazırladığımız belgeseli önümüzdeki günlerde piyasaya sunacağız.''
Çetiner, Müslüman olan bu kişilerin kendi ülkelerinde İslam'ı anlattıklarını, insanların kafasında oluşan farklı İslam anlayışını değiştirmeye çalıştıklarını belirtti.
İsviçre'den Peter Cunz, belgeseldeki konuşmasında, Konya'ya ilk kez öğrencilik yıllarında geldiğini belirterek, şu bilgileri veriyor:
''Arkadaşlarla Mevlana Müzesi'ni ziyaret ettik. Müzeye girince bir anda kalbimin çarpıntılarını duydum. Kendimi farklı bir atmosferde buldum. İsviçre'ye döndüğümde aklım burada kaldı. Birkaç kez rüyamda türbeyi gördüm. Bir süre sonra Konya'ya yine geldim ve Mevlana'yı araştırdım. Mevlana'yı araştırırken aslında İslam'ı araştırdığımı anladım. Mevlana'nın felsefesi İslam'ın kendisidir. Mevlana, İslam'dan farklı bir şey söylemiyordu. İsviçre'ye dönüşte araştırmaya devam ettim. Müslüman olmaya karar verdim. Çünkü Mevlana'yı anlamanın yolu İslam'dan geçiyordu. 'Gel, ne olursan ol yine gel' sözü beni çok etkilemişti.''
-''ARADIĞIM CEVAPLARI İSLAM'DA BULDUM''-
Peter Cunz'un eşi Anna Regard Cunz ise kendisini Mevlana aşığı olarak tanımlıyor.
Daha önce tutucu Hristiyan olduğunu ifade eden Cunz ise belgeselde şunları belirtiyor:
''Zamanla bazı sorularımın cevabını Hristiyanlıkta bulamadım. Eşimden de etkilenerek İslamı ve Mevlana'yı inceledim. Aradığım cevapları İslam'da buldum. Son dönemlerde İslam'a yönelik eleştirilere çok üzülüyorum. Avrupa'da insanların kafasında çok farklı bir İslam var. Anlattığım ile kendi bildikleri İslam arasında fark olduğunu söylüyorlar. İslam birdir. Önemli olan onu doğru anlamak. Yaradan'ı, yaradılanı sevmeyi Mevlana'dan öğrendik. Mevlana'yı anlamak İslam'la şereflenmek çok güzel.''
-''KONYA'YA GELİŞİM SEVİNÇ, DÖNÜŞÜM HÜZÜNDÜR''-
İsveçli Elizabeth Gubelman, daha önce Müslüman olan arkadaşları sayesinde Konya'ya geldiğini ve İslam'la tanıştığını belirtiyor.
Mevlana ve İslam'ı araştırırken sema izlediğini ifade eden Gubelman, şunları anlatıyor:
''Sema izlerken kendimi diğer işlerden soyutlayarak apayrı bir dünyada buldum. Mevlana ile İslam'ı tanıdım. Konya'ya sık sık geliyorum. Mevlana Müzesi'ni ziyaret ediyorum. Konya'ya gelişim sevinç, dönüşüm hüzündür. Mevlana'ya yakın olmak en büyük isteğimdir, karanlıktan ışığa kavuşmaktır, aşkı bulmaktır. Güzelliği ve doğruyu buldum.''
Meksikalı Federiko Stocktan, Konya'ya geliş nedeninin Mevlana'nın ruhunu ziyaret etmek olduğunu vurguluyor.
Stocktan, şunları söylüyor:
''Mevlana'nın yolu bizi İslam'a ve güzelliğe götürdü. Buradaki dostlarımızla Mevlana ve İslam'ın yolundan gitmeye çalışıyoruz. Mevlana'nın hayat felsefesi insanlığın kurtuluşudur. Dünya zulümlerden, savaşlardan ve sevgisizlikten ancak Mevlana'nın felsefesi ile kurtulur.''
-''İNSANLARIN MUTLULUĞU''-
ABD'li Sher Gamard da 7 yıl önce yıl önce eşinin Müslüman olması üzerine İslam'ı araştırdığını ve zamanla büyük hayranlık duyduğunu anlatıyor.
İslam'ı tanıdığı için şükrettiğini belirten Gamard, şöyle konuşuyor:
''Eşimle namaz kılıyorum. Bütün sıkıntılarımdan kurtulup huzura kavuşuyorum. Eşim işi dolayısıyla Konya'ya uğruyordu. Mevlana'yı ziyareti sırasında aldığı kitaplardan etkilendi. Sonra yine Mevlana için Konya'ya geldiğinde Mevlana ve İslam'ı araştırdı ve Müslüman olmaya karar verdi. Bana söyledi, saygı duydum. Eşim İslam'ı tanıyınca hayatımız tamamen değişti. Mevlana'nın eserlerini, Kur'an-ı Kerim'i okudum. Çok önemli mesajlar var. İnsanların mutluluğu, İslam'ın emirleri, Hz. Muhammed'in sözleri ve Mevlana felsefesindedir.''
-''TÜM İNSANLARI SEVİN''-
İsviçreli Brigitte Schlappi, Mevlana'yı tanıdığında çok duygulandığını ve ağladığını söyleyerek konuşmasına başlıyor.
Konya'ya artık sık gelmeye başladığını kaydeden Schlappi, şunları söylüyor:
''Mevlana'yı anladıkça ferahladığımı hissettim. Neyden çok etkilendim. Dinlerken kendimi maneviyatın en derinlerinde buldum. Ney beni tedavi etti. İslam'la tanıştım. Müslüman oldum. Mevlanalar, Yunuslar, 'tüm insanları sevin' diyor. Yaradan'ı seven insana dünyada umutsuzluk yoktur. Bunalımların en kötüsünü yaşadığım anda Mevlana'yı tanıdım, eserlerini okudum. O'nun sözleri sayesinde karanlık geceden aydınlık sabaha kavuştum.''
İtalyan Monica Belli, yıllar önce Konya'ya, Mevlana'ya geldiğinde dünyada hiçbir yerde hissetmediği duyguları hissettiğini söylüyor.
Konya'da bulunmaktan çok mutlu olduğunu ifade eden Belli, ''Mevlana sevgisi beni mıknatıs gibi çekiyor. Konya'ya ilk geldiğimde farklı bir enerji hissettim. Buraya her yıl gelmeyi alışkanlık haline getirdim. Mevlana'yı tanımadan önce İslam'ı farklı biliyordum ama Mevlana'nın eserlerini okudukça düşüncelerim değişti. Mevlana İslam'ı anlatmak için anahtar'' diyor.
18.Şubat.2009