‘İslamcı’ların devletle imtihanı

AK Parti kuruluşunda kendini muhafazakâr ve demokrat olarak tanımlamış olsa da, partinin kurucularının ve geniş tabanının ‘İslamcı’ gelenekten beslendiği biliniyor. Bu yönüyle 11 yıldır devlet yönetme tecrübesi yaşayan ‘İslamcıların’ devletle imtihanı ne durumda? Şimdilerde devleti kutsayan, onun bekası için evlatlar feda edenler, geçmişte devleti nasıl tanımlıyordu?
Türkiye’de ‘İslamcı’ gelenekten gelen, kendini muhafazakâr-demokrat olarak tanımlayan bir iktidar var. Kısa süreli Erbakan hükümetinin yanı sıra son 11 yılda da, AK Parti’nin devlet yönetme tecrübesine şahitlik ediyoruz. İktidar, baştan itibaren parti kimliğini İslamcı olarak ifade etmediği için, ilk etapta ‘İslamcı’ denilemez. Ancak parti programı itibarıyla ‘İslamcı’ olmasa bile, parti kurucularının da, geniş tabanının da büyük ölçüde ‘İslamcı’ gelenekten  beslendiği aşikâr. Özellikle son birkaç yıla bakılırsa, AK Parti geniş bir yelpaze olan ‘İslamcılığın’ liberal ucunda dursa da, ‘İslamcılık’la sürekli haberleşiyor, paslaşıyordu. Hep bir kenarında yer alıyor, bir ayağı içeride bir ayağı dışarıda duruyordu. Bir ayağını dışarıda tutan en önemli faktör ise şüphesiz AB üyeliği çabalarıydı. Son zamanlarda AB’den rotasını çeviren, Şanghay’a göz kırpan, liberal ve demokrat gömleğini üzerinden yavaş yavaş çıkaran bir AK Parti olduğu yorumları yapılıyor.

Read more...
Subscribe to this RSS feed

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu