Hz.İsa'nın (as) nuzülü ve Peygamberimiz'e (sav) ümmet olma keyfiyeti

Hz. İsa’nın nüzulü meselesinde, onun bedenen yeryüzüne ineceği, ümmet-i Muhammed arasında telakki bi’l kabule mazhar olmuş (kabul edilebilinir) bir meseledir. Hz. Üstad’ın Onu şahs-ı manevî olarak anlaması ise, bu anlayışa, bu hissiyata ters değildir. (75.a.)

İslam alimlerinden bazıları, Hz. İsa'nın şahsen nüzûlünü, Cenâb-ı Hakk'ın hikmetine aykırı bularak, bu nüzûle “şahs-ı mânevî” nüzûlü olarak bakmışlardır.

Read more...

Peygamber Efendimiz'in (s.a.s.) Savaşla İlgili Uygulamaları

İslâm’da harp, yüce bir dava uğruna, fikir hürriyeti, düşünce hürriyeti adına, insanlığa giden yolları açma uğrunda yapılmıştır.
Bununla beraber gerektiğinde sulha gitmeyi de ihmal etmemişlerdir. Çünkü sulh esas, harp ise tâlîdir.


Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem), Medine’ye geldiğinde her yönden düşmanla sarılı idi;

Read more...
Subscribe to this RSS feed

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu