Hizmet hareketinin küreselleşmesi Türkiye için bir garantidir

Hizmet hareketi, 160 ülkede başta eğitim ve insanî yardımlar olmak üzere birçok alanda faaliyet gösteriyor.

Gönüllüler hareketi, inandığı değerleri insanlıkla buluşturup Türkçeyi dünyanın dört bir tarafında dalgalandırmak için sınır tanımayan ve nev-i şahsına münhasır bir yapı içinde yoluna devam etmekte. Eğitimciler öğrencileri ile meşgul olup Hizmet hareketinin en önemli hedeflerine yoğunlaşırken, zor durumda kalanların dertlerini paylaşmaya çalışan Kimse Yok mu, işadamlarının önünü açmaya çalışan TUSKON, diyalog hizmetleri ve medya organları ile hareket doğru bildiği yolda ilerliyor. Gönüllüler hareketinin küresel bir marka olması toplum tarafından takdir edilirken birtakım ‘dar ve oligarşik yapıların’ hedefi haline geldiğini görüyoruz. Hizmet hareketi hususunda ortaya atılan iki çirkin iftira var: 1. Türkiye’de yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonları dışarıdan organize edilmiş ve harekete yakın isimler bu operasyonlarda maşa olarak kullanılmıştır. 2. Hizmet, Ergenekon’dan temizlenmiş derin devlet alanına yerleşmeye çalışmakta ve yeni bir vesayet peşindedir.

Read more...

Vurun Hizmet’e!

En önemli gündemlerden biri, Fethullah Gülen Hocaefendi ile Prof. İzzettin Doğan’ın öncülüğünde temeli atılan cami-cemevi projesi. Birlikte yaşama adına önemli bir adım olan girişim, kavgadan beslenenlerin tepkisini çekti. Demokrasi ve huzur isteyen geniş kesimlerce de alkışlandı.

Aslında bu, demokrasi, birlikte yaşama ve diyalog adına Hizmet’in öncülük ettiği ilk teşebbüs değil. Soğuk Savaş boyunca hep siperlerden birbirine ateş açmış sağ, sol, laik, dindar aydınların, Abant Platformu’nda ilk kez buluşmasına vesile olan da aynı çizgiydi.Bugün bu proje ne kadar cesur ve ilerici görülüyorsa 20 yıl önce Gülen’in dile getirdiği “Demokrasiden geri dönülmeyecek” sözü de o kadar önemliydi.

Kimsenin muhatap almadığı ve güven içinde sokağa çıkamadığı dönemde Patrik Bartholomeos ile görüşen; azınlık dinî liderlerinin iftar ve diyalog toplantılarında bir araya gelmesini sağlayan Gülen oldu. Dinler ve medeniyetler arası farklılıkların, çatışma gerekçesi yapılacağını öngörüp, 11 Eylül’den 15 yıl önce Papa ile görüşmek de benzer adımlardandı. Bu toplantılar zamanla gelenekselleşti. Artık sadece Diyanet değil, Yahudi ve Ermeni cemaatleri bile her yıl iftar veriyor.

Read more...
Subscribe to this RSS feed

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu