11 sene fark edilemeyen ‘paralel devlet’!

Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları başladıktan sonra Türkiye, bu tarihî dosyaları değil de algıyı çok yönlü şekilde yönetme imkânı bulunan AK Parti iktidarının ‘paralel devlet’ iddialarını tartışmaya başladı.

Daha önce haber kanallarına kesinlikle çıkartılmayacaklar listesinde yer alan Hizmet hareketine yakın isimler, açık oturumların ‘paralel devlet’ ekseninde yapılabilmesi için ekranlara davet edilmeye başladılar. Davet sahiplerinin amacı, Hizmet hareketi hakkında sağlıklı bilgiler almaktan ziyade, tartışmaların yolsuzluk ve rüşvet ekseninde değil de Camia gönüllülerinin devlete sızdığı iddiası ekseninde devam etmesi. 11 senelik AK Parti iktidarı süresinde daha önce dershane ‘tehdidini’ Başbakan Erdoğan gündeme getirinceye kadar hiç görmeyen iktidar medyası, yolsuzluk ve rüşvet soruşturması akabinde daha önce hiç sezinlemediği yeni bir kavramı keşfetti: “Paralel devlet!”

Read more...

YALAN RÜZGÂRLARI

“Bir hareket başta ahlak sahibi olmalıdır. Her yolu meşru göremez. Hem Kur’an ve Allah diyeceksin, ama kasetlerle komplolarla anılacaksın. Bu yolsuzluk soruşturması değil, millete karşı tezgâhtır.” Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bu sözlerini son dönemde sıkça duymaya başladık.
Başbakan, karşılaştığı her sorunda ‘iç ve dış komplolar’ senaryosu üzerinden savunmaya geçiyor. Başbakan’dan aldığı işaretle komplo teorilerini akıl bir yana, tahayyül sınırlarının ötesine taşıyan bir ekip ortaya çıktı. Bunlara kısaca ‘Çılgın muhafazakârlar’ diyebiliriz. Cumhuriyet mitingleri sürecindeki ‘Çılgın Türkler’den farkları, ulusalcı söylemlerin azalıp dini motiflerin artması. Onlar da AB ve ABD destekli bir proje ile Türkiye’nin tuzağa düşürüldüğünü ileri sürüyordu. AK Parti ve ‘cemaat’in dış güçlerin oyuncağı ve hain olduğu üzerine uzun nutuklar atıyorlardı. Yeni Türkiye’nin kalemşorları, AK Parti’yi cümlelerden ayıklayıp sadece cemaatle ilgili bölümleri tekrar ediyor.

‘ÇILGIN MUHAFAZAKÂRLAR CEMAATE KARŞI’

Her dönemde komplocuların tercihi devlete sızma ve paralel devlet. 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan darbe süreçlerinde devletin tehdit altında olduğuna inanmamız istendi. Şartların olgunlaşması adına binlerce insanın ölmesine bile göz yumuldu. Siyaset ve bürokrasideki büyük savaşlar ‘devleti ele geçirme’ üzerinden yapıldı. Ülkeyi yöneten meşru AK Parti hükümeti de bu gerekçeyle bitirilmeye çalışıldı. Bu iddianın dayağını en çok cemaat yedi diyebiliriz. Olağan şüpheli olarak hep gündemde tutuldu. Ama darbe dönemleri dâhil delil bulunamadığı için toplumsal lincin ötesine geçilemedi, hukuki yaptırımlara muhatap olmadı. Bu konuda kitap yazan amansız muhalif Ahmet Şık bile kitabında bazı suçlamaların mesnetsiz olduğunu zikretmek zorunda kaldı.

Read more...

Dini Grupları Bekleyen Tehlike

Özellikle son 2 yıldır, bazı medya organlarında giderek artan bir şekilde, dünyanın dört bir yanında eğitim, diyalog ve yardım faaliyetleri ile mefkûremizi ve evrensel insanlık değerlerimizi bayraklaştıran gönüllüler hareketi Hizmet’in devletin içinde hukuka aykırı bir yapılanmaya girmiş bir örgüt, çete, cunta olduğunu iddia eden yazılar çıkıyor.

Perinçek’in dergilerinde pek çok polis listesi ile birlikte yayımlanan ve doğruluğu delillerle ispatlanamamış bu iftiraları, bugünlerde dindar ve muhafazakâr medya organlarının yayıyor olması üzüntü vericidir. Daha da üzüntü verici olanı ise etkin bazı siyasetçilerin, bu iftiraları sanki gerçekmiş gibi değişik tonlarda vurgulamaları ve bunların üzerlerine devletin tüm gücü ile gidileceğini beyan etmeleridir. Ürkütücü olan ise bazı danışmanların devlet geleneğinden bahsederek, devletin uygun gördüğü kişileri “ürpertici” usullerle yok ettiğini açık açık sosyal medyada yazmaları, bazı fıkıh profesörlerinin devlete itaat etmeyen cemaatleri tasfiye edilmesi elzem “dırar mescid”lerine benzetmeleri, devletin menfaati için bazı kişi ve gruplara haksızlık yapılmasının ehven-i şer olduğunu açıkça savunmalarıdır.

Read more...
Subscribe to this RSS feed

ARAMA

ARŞİV İÇERİK TAKVİMİ

« January 2014 »
Mon Tue Wed Thu Fri Sat Sun
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31    

Herkül Nağme

Herkül Nağme..Ezcümle, M. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin bütün eserlerinin, sohbetlerinin, şiirlerinin hep bu nağmeyi terennüm ettiğini söylemek pekâla mümkündür...

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu